Osmanlı döneminin en popüler besinlerinden biri olan küflü peynir, zamanında askerlere zinde kalmaları için yediriliyordu. Ancak küflü peynirin sağladığı faydalar yalnızca bununla bitmiyor.
Kılıç yaralarını tedavi ettiği düşünülen küflü peynir, savaşlardan önce askerlere bağışıklığı güçlendirmesi ve olası hastalıkları önlemesi için yedirilirdi. Özellikle kış aylarında hastalıklara karşı güçlü bir kalkana dönüşen küflü peynir, doğal bir antibiyotik niteliğinde.
Küflü peynirin güçlü antibiyotik etkisi günümüzde pek fazla bilinmese de döneminin en popüler şifası olarak nitelendiriliyor. Osmanlı döneminde küflü peynirin hazırlama aşaması da bir o kadar özenle yapılıyordu.
Süt ve mayadan oluşan bu peynir, üretilirken önce tulumlara basılıyor. Ardından özel odalarda küflendirme işlemine geçiliyor. Yeşillenmeye başlaması ise tüketime hazır olduğu anlamına geliyor. Yaklaşık 6 aylık bir üretim süreci olduğunu söyleyebiliriz.
Halk arasında ‘yeşil peynir’ olarak bilinen küflü peynir tüketimi kemik ve diş sağlığı için uzmanlar tarafından da öneriliyor. Küflü peynirin faydalarından yararlanmak isteyenler salata ve makarna soslarına ekleyerek tüketebilir.
Tüm hastalıklara karşı bir direnç oluşturduğu söylenen bu peynir, bağırsak floralarını güçlendirerek daha sağlıklı bir vücut sistemine sahip olmanızı sağlar.
Bağışıklığı güçlendiren etkili yanlarının dışında özellikle kemik problemlerine iyi geldiği belirtiliyor. Kemik çatlaması, kırılması gibi sorunları önlemek için küflü peyniri düzenli bir şekilde tüketmeye başlayabilirsiniz.
Küflü peynir tüketmeden önce yapılış koşullarına mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor. Hijyenik olduğundan emin olduğunuz küflü peynirleri tercih etmek hem lezzet hem de sağlık açısından çok daha faydalı olacaktır.